DeLice
  HaSrEtİm
 

Sevgi Sözleri

» Sevgi karanlık bir tünelde yakılan mum ışığı gibidir... Size yolunuzu gösterir ama uzakta ne olduğunu söylemez.

» Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur...

» Herkesi kusurları ile gören bir kimsenin senden de övgü ile bahsetmesini bekleme.

» Sen Beni Bir Dağın Eteğindeki Gelincik Kadar Severken Ben Seni O Dağın Doruğundaki Kardelen Kadar Özlüyorum.

» Buruk Bir Duygu Yüklenirse Yüreğine, Gözlerin Zamansız Dalıverirse Uzaklara, Hele Kulakların Deli Gibi Çınlarsa Bilki Bir Yerlerde Özlenmişsindir.

» Duyguydu Yıllarca Bozdurup Harcadığımız, Sevgiydi Gölgelerimizi Kıskandığımız, Kaderdi Pençesinden Kurtulamadığımız, Mutluluktu Tadına Doyamadığımız, Aşktanda Öte Birşeydi Adını Koyamadığımız.

» Gerçek aşklar bitmesini bilen aşklar olduğuna göre,insanlar ya hep sahte aşklarıyla evlenir,yada evlenerek aşklarını sahteleştirir.

» Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken dilek tutmadım ilk defa sadece teşekkür ettim tanrıya bu gece yanımda olduğun için!!

» Seni sevmek acıların en büyüğü olsa gerek,seni düşünürken gözyaşı dökmek yaşanabilecek en büyük sevinç demek.

» Bir serçeydim sürüden ayrılmış, gökyüzünde kaybolmuş, o ise bir kartalmış avlanmaya çıkmış gelmiş bula bula beni bulmuş.

» Yağmur, mutluluğuma gölge düşürmek için yağıyorsun aldırmıyorum. Niyetin beni ıslatmaksa ben zaten ağlıyorum..

» Dünyanın dört bir yanında dostlarım var dostlar ki bir kerecik selamımı almamışlar bir kerecik selamlarını almamışım ve yine dünyanın dört bir yanında düşmanlarım var düşmanlar ki kanıma susamışlar kanlarına susamışım..

Aşk Sözleri

» Güler yüzle söylenen bir yalanı bir anda yuttuğumuz halde acı gerçeği ancak damla damla yutarız.

» Sevmek saçak altına sığınan göçmen kuşun kar tanecikleri arasında uçuşan beyaz tüyünü görebilmektir

» Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer kusursuz olmaya çalışmaz rahat bırakırdım yüreğimi korkmazdım daha çok riske girip sana aşık olamaktan!!!

» Ne zaman çöller deniz denizler çöl olursa,güneş doğmayı unutup ay çimene düşerse,dağlarda nilüfer çamlarda gül biterse,işte o zaman seni unutup başkasını SEVERİM!

» Aşk bir güle benzer çiçek kısmında aşkın sonsuzluğunu yaşarsın ,diken kısmında ise sonsuz acıları yaşarsın.

» İnsanlar her ne kadar sonbaharı ayrılık mevsimi kabul etmişlerse de, kaderde ayrılık varsa sonbaharı beklemez.

» Biz birbirimize dönmüş iki ayna gibiyiz. İçimizde binlerce olsada görüntümüz biz sadece birbirimizi görürüz..

» Seni bulmaktan çok aramak isterim seni sevmeden önce anlamak isterim, seni bir ömür boyu bitirmek değil sana hep yeniden başlamak isterim...

» Rüzgara hakim olamıyorsan yelkenlerini ona göre ayarla. ve unutma ki hayat karşılaştığın güçlüklerle değil gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir...

» Gözlerin gökte olsaydı, yıldızlarda senin yüzünde utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı Tıpkı gün ışığının kandili utandırdığı gibi...

» Hayatta üç şeyi sevdim; Seni, kalbimi, ümit etmeyi...Seni sevdim, sensin diye, Kalbimi sevdim, seni sevdi diye, Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye...

» Hayat ve yaşadıklarını bir okyanus gibi düşün...Çılgın ve deli dalgalara isteyerek girmezsin...Durgun sular kendini belli etmez ve ne zaman coşacağını sen bilemezsin.

Sevgi Mesajları

» Sevgi karanlık bir tünelde yakılan mum ışığı gibidir... Size yolunuzu gösterir ama uzakta ne olduğunu söylemez.

» Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur...

» Herkesi kusurları ile gören bir kimsenin senden de övgü ile bahsetmesini bekleme.

» Sen Beni Bir Dağın Eteğindeki Gelincik Kadar Severken Ben Seni O Dağın Doruğundaki Kardelen Kadar Özlüyorum.

» Buruk Bir Duygu Yüklenirse Yüreğine, Gözlerin Zamansız Dalıverirse Uzaklara, Hele Kulakların Deli Gibi Çınlarsa Bilki Bir Yerlerde Özlenmişsindir.

» Duyguydu Yıllarca Bozdurup Harcadığımız, Sevgiydi Gölgelerimizi Kıskandığımız, Kaderdi Pençesinden Kurtulamadığımız, Mutluluktu Tadına Doyamadığımız, Aşktanda Öte Birşeydi Adını Koyamadığımız.

» Gerçek aşklar bitmesini bilen aşklar olduğuna göre,insanlar ya hep sahte aşklarıyla evlenir,yada evlenerek aşklarını sahteleştirir.

» Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken dilek tutmadım ilk defa sadece teşekkür ettim tanrıya bu gece yanımda olduğun için!!

» Seni sevmek acıların en büyüğü olsa gerek,seni düşünürken gözyaşı dökmek yaşanabilecek en büyük sevinç demek.

» Bir serçeydim sürüden ayrılmış, gökyüzünde kaybolmuş, o ise bir kartalmış avlanmaya çıkmış gelmiş bula bula beni bulmuş.

» Yağmur, mutluluğuma gölge düşürmek için yağıyorsun aldırmıyorum. Niyetin beni ıslatmaksa ben zaten ağlıyorum..

» Dünyanın dört bir yanında dostlarım var dostlar ki bir kerecik selamımı almamışlar bir kerecik selamlarını almamışım ve yine dünyanın dört bir yanında düşmanlarım var düşmanlar ki kanıma susamışlar kanlarına susamışım..

Aşk nedir  ??

Aşk...
Üç harften oluşan, kısacık bir sözcük dilimizde... Bu denli kısa olup da, söylendiğinde, okunduğunda ya da duyulduğunda insanın dikkatini çeken, içinde bir şeyleri kıpırdatan... Bu denli kısa olup da, uğrunda ölünen, öldürülen, kişiyi yemeden içmeden kesen ya da deli olunan bir durumu anlatan kaç sözcük vardır ki... Eğer aşk, salt bir sözcük olsaydı; yaşanan bir gerçekliğe delalet etmeseydi, bu kadar bizi ilgilendiren ve etkili bir kavram olabilir miydi ki...
Aşk… ?
Yanıtına sığındığımız bir soru daha…

Aşk her toplumda vardır ama yaşanış renkleri farklıdır. Bunların renklerini birbirinden ayıran ise, bireylerin içerisinde yaşadığı toplumsal, kültürel koşullar, bireylerin yetişme tarzları ve çocukluk yaşantıları, kişilik özellikleri, değerleri ve tercihleridir.

Tarihsel ve güncel anlamda, aşkın yüzlerce, binlerce tanımı yapılmıştır ve gelecekte de yenileri eklenecektir bunlara. Keza yine aşkı konu alan binlerle ifade edilecek şiirler, öyküler, romanlar yazılmış; oyunlar sahnelenmiş, türküler yakılmış, şarkılar söylenmiştir. Ressamlar, ellerinde fırçaları ve paletlerindeki renklerle, tuvale aksettirmeye yeltenmişlerdir onu.

Aşk, yalnızca sanatın ve edebiyatın farklı alanlarında değil, felsefede de işlenmiştir. Filozofların bazıları aşk’ı bir varlık olarak ele alıp, “aşk nedir” sorusunu yanıtlamaya, onun neliğini ortaya koymaya ve belirlemeye girişmişlerdir. Bunlardan bazıları makaleler yazmış, bazıları daha kapsamlı çalışmalar yapmıştır. Schopenhauer’in Aşkın Metafiziği, Afşar Timuçin’in Aşkın Diyalektiği, yine yaklaşık olarak aynı kapsamda değerlendirilebilecek olan Alain Finkielkraut’un Sevginin Bilgeliği, Herbert Marcuse’un Eros ve Uygarlık, Erich From’un Sevme Sanatı, bu çalışmalardan bazı örnekler olarak sayılabilir.

Bunların yanısıra, bilim alanından da, özellikle psikolog ve psikiyatristler aşk üzerine çalışmalar yapıp eserler ortaya koymuştur.

İster bilimsel, ister sanatsal, isterse felsefi anlamda ele alınsın, aşkı bir varlık, bir olgu olarak gören ve belirlemeye yönelen her girişimin temelinde, buna girişen bireyin, kendi öznel, deneyimleri ya da deneyimsizlikleri; anlamlandırmaları, yanılsamaları, hayalleri; içerisinde yaşadığı koşullardaki tercihlerini hem kendisi hem de diğerleri nezdinde meşrulaştırma çabaları vardır. Bu çaba, kendilerinin, yani öznelliklerinin paranteze alındığı, hatta, sanki hiç yokmuş gibi algılanmasına olanak veren genelleşen belirleme ve önermelerde bulur ifadesini... Yapılan tanımlarda daha da belirgindir bu özellik... Bundan dolayı yapılan her genelleme öznelliği aşma yada gizleme çabasıdır. Çünkü bilinmesini, sorgulanmasını, alenileşmesini istemez kendi yaşantısının...
Örneğin;
“Aşk şiddettir.”
“Aşk tutkudur.”
“Aşk iradedir.”
“Aşk iradesizliktir.”
“Aşk uysallıktır.”
“Aşk sahibine yaltaklanmaktır.”
“Aşk kediliktir.”
“Aşk ihanettir.”
“Aşk köpekliktir.”
“Aşk sadakattir.”

Tanımlarının her birinde gizlenen bireysel yaşantılar ve bunlara dayanan öznel anlamlandırmalar vardır. Ancak tanımın genelliğinden dolayı, bunları okuyanlar, bu tanımları verenlerin/yapanların bireyselliğini düşünmez bile... Oysa bu tanımlar, gerçekliğini esas olarak, tanımı yapanın, adına “aşk” dediği ilişkide bulur. Daha ötesinde değil... Acaba yaşanan gerçek bir aşk mıydı? Okuyan bilebilir mi ki bunu...

Aşk’ı varolana aşkın kılmaya çalışmanın anlamı da gereği de yoktur. Aşk metafizik bir şey olmadığı gibi, herhangi, sıradan denilebilecek bir şey de değildir.

Aşk ilişkidir

Ne var ki her aşk, karşılıklı yaşanan gerçek bir ilişkiye dayanmadığı gibi, her ilişki de aşk değildir. Adına aşk denilen ilişki, diğer tüm insan ilişkilerinden farklıdır. Hem öznesi ve özne/nesnesi hem de yaşanışı açısından...

Aşk ilişkidir’ önermesi, “nedir” sorusuna genel bir yanıt olsa da, kendi başına açıklayıcı değil elbette. Bundan dolayı sorular sormak gerek yükleme. Aşk nasıl bir ilişkidir? Aşk neden bir ilişkidir? Bu ilişkiyi diğer insan ilişkilerinden ayırıcı ve ayrıcalıklı kılan nedir? Soruları çoğaltmak mümkün ama, gerek yok şimdilik...

Aşk, düşünsel, duygusal, bedensel boyutuyla, öznenin özne/nesnesini bütünsel anlamda fethetme ve onun tarafından fethedilme isteğine dayanan bir ilişkidir. Öznenin, özne/nesnesiyle buluşamadığı ya da özne/nesnenin idealleştirildiği yerde, gerçek, yaşanan bir aşk yoktur. Ki “platonik aşk” denilen ve giderek hastalıklı bir hal alan bu durumda gerçek bir aşktan değil, saplantılı bir bilinç halinden söz edilebilir yalnızca... Çünkü ortada ilişki yoktur. İlişkinin olmadığı yerde de aşk...

İnsanın hem en güçlü, hem de en zayıf olduğu ilişkidir aşk... Çünkü çırılçıplak yaşanır; düşünsel, duygusal ve bedensel boyutuyla... Teklifsiz, beklentisiz, çıkarsız ve ikircimsiz yaşanır. Ki orada, ne bir gonca gülün gölgesine yer vardır ne de bir kuş kanadının...

Eğer bunlar, “acaba”, “ama”, “ancak” gibi sözcüklerle peydah olursa bir ilişkide, biline ki aşk sırra kadem basmıştır çoktan... Ve onun adı artık aşktan başka her şey olabilir... Ama asla aşk olamaz.

Sevgi Nedir  ?

Sevgi ...
Sevmek inanmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır.
Sevmek sevdiği olmaktır.
Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur.
Sevmek paylaşmaktır . Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur, vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden.
Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil, sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin, kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.
Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek; sevmek istemektir.
Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasılmayı beklersin, ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.
Sevmek, gücenmemektir.
Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir.
Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
Sevmek ölmektir.
Sevmek, ölmesini bilmektir.
Sevgili için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek!
Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktır o sevgiden.
Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken, yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir.
Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.
Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere.
Sevmek yürümektir gönüllerde.
Sevmek güvenmektir.
Sevmek onaylanmaktır.
Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır, doğallıktır, özdenliktir sevmek.
Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın, Havva'nın Adem'in saflığını ve temizliğini, çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.
Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek. Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir.
Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek.
Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir.
Sevmek bir olmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Ve sevmek inanmaktır.
Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Sevmek sevmesini haketmektir.
Sevmek sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır.
Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır.
Sevmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.
Sevmek sevmesini bilmektir.
Sevmek ölmesini bilmektir.
Sevmek SEVMEK olmaktır.
AŞK olmaktır.
Aşk bir kere sevmektir.
Sevmek aşkın kendisi olmaktır.
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz...

 
  Bugün 5 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol